Kaygı Bozukluğu Nedir
Kaygı bozukluğu; herkeste var olan kaygının daha yoğun ve işlevsiz olmuş haline verilen isimdir. Çocukluk çağında en sık görülen ruhsal bozukluklar içinde birinci sırada kaygı yada diğer adı ile anksiyete bozukluğu gelmektedir ve bozukluk çocuklar arasında %8.6 ile %17.7 arası değişen bir yaygınlık oranına sahiptir. Fizyolojik, duygusal, bilişsel ve davranışsal etkilerinden ötürü kaygı bozukluğunun tüm tipleri, çocukların işlevselliğini oldukça olumsuz etkilemekte ve tedavi edilmediği takdirde özellikle aile, arkadaş ve okul alanlarında olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Kaygı ise kişinin bir uyaranla karşılaştığında yaşadığı aşırı uyarılmışlık durumudur. Bu uyarılmışlık zihinsel, duygusal, fiziksel ve davranışsal olmak üzere dört alanda kendini göstermekte ve değişime yol açmaktadır. Ayrıca kaygı olması gereken sınırlar dahilinde gerçekleştiği sürece bireyler için doğal ve zararsız bir durumdur.
Çocuklarda Kaygı Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Çocukluk çağındaki kaygı bozukluğu belirtileri kaygının türüne göre değişmektedir ve Kaygı bozukluğunun her bir türünün belirtileri de kendisine özeldir. Temelde ortak yönleri ise çocuğun yaşıtlarına oranla belirli durumlara karşı yoğun kaygı yaşaması ve bu kaygıyı yönetmekte kendince kullandığı baş etme yöntemleridir.
Çocukluk döneminde yaygın olarak; Ayrılık kaygısı, Sosyal kaygı, Yaygın kaygı, Sınav kaygısı, Özgül fobiler görülmektedir. Bunlara ait belirtilere ise aşağıda kısaca değinilmiştir:
1-Çocuklardaki Ayrılık kaygısında çocuk kendisine bakım veren(anne-baba-anneanne-babaanne-bakıcı) kişiden ayrılma konusunda yoğun kaygı yaşar. Genellikle bakım verenini bir daha göremeyeceğine, onların veya kendisinin başına bir şey geleceğine yönelik düşünceler taşır. Zorunlu ayrılık olduğu durumlar da ise yoğun kaygı duyar, ağlar veya içe kapanır.
2-Çocuklardaki Sosyal kaygıda çocuk yaşıtları ile iletişim halinde kalmaktan, özellikle yaşıtları arasında herhangi bir başarı sergilemekten aşırı kaygı duyar. Genellikle bu tip durumlardan kaçınır. Bu çocuklar okuldaki sınıf öğretmenleri tarafından genelde sessiz sakin ve katılımı az çocuklar olarak tanımlanır. Sınıf içinde parmak kaldırmaktan, sunum yapmaktan, oyunlarda yer almaktan, kendi fikrini belirtmekten, arkadaşlarıyla iletişim kurmaktan sıklıkla kaçınırlar.
3-Çocuklardaki Yaygın kaygıda çocuk belirli bir konu hakkında değil, birçok konu hakkında sürekli olarak kaygı duyar. Ailesinden (anne-baba ve özellikle abi/abla) duyduğu, arkadaşlarından duyduğu birçok konuda hemen kaygıya kapılabilirler. Olumsuz her duruma karşı hassastırlar.
4-Çocuklardaki Özgül fobiler de ise çocuk sadece spesifik bir objeye, bir duruma karşı yoğun kaygı duyar ve o durum veya o obje ile karşılaşmaktan sürekli olarak kaçınır.
Çocuklarda Kaygı Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Eğer çocuğunuzda yukarıdaki gibi durumları gözlemleyebiliyor iseniz mutlaka bir çocuk psikiyatri doktoruna başvurmanızı tavsiye ederiz. Kaygı bozukluğu tedavisinde etkililiği kanıtlanmış en iyi terapi ekolü bilişsel davranışçı terapilerdir. Bilişsel davranışçı terapinin yanı sıra oyun terapisi yöntemi de çok güzel sonuçlar vermektedir. anksiyete tedavisinde çocuk psikiyatristi ve çocuk arasında yeterli işbirliği ve güven ilişkisi oluştuktan sonra kaygı duyulan obje, durum ile çocuk karşılaştırılır ve önceden kullandığı işlevsiz baş edim yöntemleri kullandırtılmaz.
Kaygı bozukluğun tedavisinde kullanılan ve halk arasında “maruz kalmak” olarak adlandırılan bu yöntem aslında bir tür kaygı duyulanlarla karşı karşıya getirme terapisi olarak adlandırılabilir. Karşı karşıya getirme eylemi ise çocuğun isteği dahilinde, kademeli olarak yapılan ve bir uzman eşliğinde yapılan ve yapılması gereken bir yöntemdir. Bu teknik oldukça hassas bir yöntemdir, uzman olmayan kişiler tarafından yapılması çocukta kalıcı etkilere yol açabilir.
Kaygı Bozukluğu Olan Ailelere Tavsiyeler
Anksiyete bozukluğu tedavisinde aileler, çocukları kendilerine kaygılarından söz ettiklerinde son derece kapsayıcı ve anlayışlı davranmalılardır.
Kaygı bozukluğu olan çocuklarını yaşadıkları kaygılar aileler tarafından eleştirmemeli ve duygularını ifade etmelerini teşvik edici şekilde davranmalılardır. Özellikle bilişsel davranışçı terapiler ekolünde anneler ve babalar terapistlerin yardımcıları olurlar ve gerektiğinde psikoterapi seansı içerisinde yapılanların evde de yapılması için çocuğa yardımcı olurlar.
Ayrıca Oyun terapisi uygulanması da bu rahatsızlığın tedavisinde oldukça olumlu sonuçlar vermektedir. Özellikle de ufak çocuklar oyun ile kendilerini çok güzel ifade edebilmekte, bu da sorunun çözümünü kolaylaştırmaktadır.
İletişim Bilgileri:
Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları Dahil Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi İle İlgili Her Türlü Soru İçin Bize Ulaşın:
Tel: (0312) 284 00 21
Adres:
Platin Tower İş Merkezi, (Medicana Hast.Yanı), Kat:18, No: 69, Çankaya/Ankara
Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin: