emily-wade-et9xL7926Nw-unsplash

EKRAN SÜRESİ ÇOCUKLARIN BEYİN GELİŞİMİNİ NASIL ETKİLİYOR?

Günümüzde tablet, telefon ve televizyon, çocukların günlük yaşamının önemli bir parçası haline geldi. Ebeveynler olarak çoğu zaman ekranın sunduğu kolaylık ile gelişim üzerindeki etkileri arasında denge kurmaya çalışıyoruz. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, özellikle erken yaşta uzun süreli ekran maruziyetinin, çocukların beyin gelişimi, dil becerileri, dikkat süresi ve sosyal ilişkileri üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini gösteriyor.
Bu yazıda, bilimsel veriler ışığında ekran süresinin çocuk gelişimine etkilerini, yaşa göre ideal süreleri ve ailelerin uygulayabileceği pratik çözümleri ele alacağız.

Erken Yaşta Ekran Kullanımı ve Dil Gelişimi
Beyin gelişiminin en hızlı olduğu 0–3 yaş arası, aynı zamanda dil gelişiminin temellerinin atıldığı dönemdir. Bu süreçte çocuklar, en çok yüz yüze iletişimden ve aktif etkileşimden öğrenir. 16–36 aylık çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma, ekran karşısında geçirilen sürenin artmasının dil gelişiminde yavaşlamaya neden olabileceğini ortaya koyuyor.
Ekran, tek yönlü bir iletişim sunduğundan, çocukların kelime hazinesi ve ifade becerileri yüz yüze etkileşim kadar hızlı gelişmez. Bu nedenle, erken çocukluk döneminde ekran yerine göz teması kurabileceğiniz, birlikte oyun oynayabileceğiniz ve konuşarak etkileşim sağlayabileceğiniz ortamlar oluşturmak, dil gelişimi açısından çok daha güçlü bir yatırım olacaktır.

 

Ekran Süresi ve Dikkat / Davranış Sorunları
Çocukların günde üç saatten fazla ekran karşısında vakit geçirmesi, dikkat sürelerinin kısalmasına ve sosyal kaygılarının artmasına yol açabilir. Ekranlardan gelen hızlı sahne değişimleri ve parlak, yoğun görseller, çocukların beyinlerinin sürekli uyarılmasına neden olur. Bu durum, onların sabır gerektiren, daha sakin aktivitelerde odaklanma becerilerini zayıflatabilir.

Ayrıca, aşırı ekran kullanımı çocuklarda sinirlilik, öfke kontrolü sorunları ve sosyal ortamlarda çekingenlik gibi davranış sorunlarına da sebep olabilir. Bu tür etkiler, zamanla akademik başarılarını ve arkadaşlık ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden, çocukların ekran sürelerini sınırlandırmak, sadece dikkatlerini korumalarına değil, duygusal ve sosyal gelişimlerine de destek olur.

 

Aileler İçin Pratik Öneriler

  • Birlikte izleyin: Çocuğunuzla ekran karşısında geçirdiğiniz zamanı sadece pasif bir izleme olarak düşünmeyin. Onun gördükleri hakkında sohbet edin, sorular sorun, izledikleri karakterler ya da olaylar üzerine konuşarak iletişimi güçlendirin. Bu, hem dil gelişimini destekler hem de ekranı daha faydalı hale getirir.
  • Alternatif aktiviteler sunun: Ekran süresi kadar, ekran dışındaki aktiviteler de çok önemli. Oyun oynamak, resim yapmak, spor yapmak ya da birlikte kitap okumak gibi seçenekler, çocuğunuzun hayal gücünü geliştirirken enerjisini de sağlıklı şekilde atmasına yardımcı olur. Böylece ekran kullanımı daha dengeli bir hale gelir.
  • Model olun: Çocuklar en iyi örnek aldıkları kişilerin davranışlarını taklit eder. Siz ekran kullanımınızı sınırlar ve kendiniz de ekran saatlerinizi azaltırsanız, çocuklarınız da bunu doğal karşılayacak ve daha kolay uyum sağlayacaktır.
  • Teknoloji saatleri belirleyin: Günün belli saatlerini “ekransız zaman” olarak belirlemek, hem çocuğunuzun hem de sizin teknoloji kullanımınızı kontrol altına almanıza yardımcı

olur. Akşam yemekleri, oyun saatleri veya uyku öncesi bu zamanlar için güzel seçenekler olabilir.

 

Ekranlar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak çocuklarımızın sağlıklı gelişimi için sadece ekran süresini değil, aynı zamanda izledikleri içeriklerin kalitesini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Özellikle erken çocukluk döneminde, yüz yüze iletişim, oyun ve açık havada geçirilen zaman, çocukların öğrenmesi ve gelişimi için ekran karşısında geçirilen süreden çok daha değerli.

Teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarmak mümkün değil ve buna gerek de yok. Önemli olan, çocuklarımızın ekranla olan ilişkisini bilinçli ve dengeli şekilde yönetmek. Doğru içerik seçimi, süre sınırlaması ve rehberlik ile teknolojiyi onların gelişimini destekleyen bir araç haline getirebiliriz.

Ebeveynlik yolculuğunuzda çocuk gelişimi ve teknoloji kullanımı hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, sitemizdeki diğer makaleleri inceleyebilir veya uzmanlarımızla iletişime geçebilirsiniz. Unutmayın, doğru bilgiler ve bilinçli yaklaşımlar, çocuklarınızın sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmesine büyük katkı sağlar.

Psikolog Feyza Yaren Şahiner 

Çocuk, ergen, yetişkin psikoterapi

Doç. Dr. Çağatay Uğur Muayenehanesi – Ankara

Leave a comment