Adsız tasarım

Oyun ve Oyun Terapisi Nedir

Oyun Terapisi

Oyun terapisi; Çocuğun terapist ile koşulsuz kabul ortamında, kendisini güvende hissettiği, davranışlarını etkileyen kızgınlık, üzüntü, utanç, kaygı, korku gibi duygularını ifade ortamı bulduğu, sorunlarını oynama ile yeniden yapılandırdığı, baş edemediği zorlukları yeniden canlandırdığı, empati kurup pozitif bir bakış açısı geliştirdiği, yer ve süreçtir.

Ancak, oyun terapisi konusunu anlayıp uygulayabilmek için öncelikle, oyunun çocuk dünyasında anlamını bilmek gerekir. Oyun çocuğun doğal olarak güdülendiği, kuralları çocuğun koyduğu, belli bir amacı olmayan kendiliğinden gelişen çocuğu mutlu eden, gerçek işi ve en doğal parçasıdır. Pek çok bilim insanı, kuramcılar ve eğitimciler oyunu çocukla birlikte farklı şekillerde tanımlamış, oyunun çocuğun hayatının ayrılmaz bir parçası oluğuna dikkat çekmişlerdir. Çocukluğun diğer adını da ‘’OYUN ÇAĞI’’ olarak ifade etmişlerdir.

Sağlıklı her çocuk oyun oynamayı sever ve oyun oynar.  Çocuklara uygun oyun ortamı sağlandığı zaman yaşına uygun oyunlar oynamıyor ve oyunlar kuramıyorsa, çocukta gelişimsel açıdan bir problem olabileceği düşünülüp değerlendirilmesi gerekir. Çocuk oyun kuramıyor veya oynayamıyorsa öncelikli olarak Çocuk ve Ergen psikiyatrisi uzmanının çocuğu muayene etmesi çok önemlidir. Sağlıklı ve mutlu çocuklar oyun oynayabilen çocuklardır.

Çocuklar duygularla baş etme çabası içerisinde oyunun terapötik dilini kullanırlar. Oyun çocuğun dili ise, oyun terapisi de çocuklara dönük bir çeşit psikolojik danışmanlıktır.

Oyun Terapisi Derneğinin tanımına göre; Oyun terapi ‘’Eğitimli oyun terapistlerinin danışanların psiko-sosyal sorunları engellemelerine ya da çözmelerine ve ideal büyüme ve gelişimi gerçekleştirmelerine yardımcı olmak amacıyla, oyunun terapötik gücünden yararlandıkları kişiler arası bir süreç tesis etmek için kurumsal bir modeli sistemli bir biçimde kullanmasıdır.

Oyun terapisi, çocuğun güvenli bir ortamda oyun ve oyuncaklar aracılığı ile duygu, düşünce ve davranışlarının farkındalığı sağlanarak, bilişsel, sosyal, ruhsal, dil ve akademik alandaki gelişiminin gözlemlendiği özel terapi sürecidir de denilebilir.

Oyun ve Oyun Terapisi Tarihi

Oyunun tarihini çok eski dönemlerden itibaren hayatı içinde varlığına dünyanın dört bir yanında yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında da rastlandığı görülmüştür. Çocuk oyunlarının Yunan ve eski Atina ‘ya kadar uzandığı saptanmıştır. Ayrıca Antik Çin, Peru ve Mısır‘daki kazı çalışmalarında topraktan ve metalden yapılmış çocuk oyuncaklarına rastlanmıştır. Aynı zamanda çocukların oyun sahnelerini anlatan duvar resimleri ve seramiklere de rastlanmıştır. Antik Yunan düşünürleri Aristo ve Platon da çocuk oyunları hakkında görüşler sunmuştur.

Sigmund Freud (1909) Küçük Hans ile gerçekleştirdiği çalışma sayesinde, terapötik oyun fikrini psikoterapi pratiğine sokan kişidir. Daha sonra “oyun terapisi” Freud (1920) tarafından yardımcı araç olarak psikoterapide kullanılmıştır. Freud, oyun terapisinin en önemli amaçlarından birinin çocukta birikmiş rahatsız edici duyguların dışa vurumunu sağlamak olduğunu ileri sürmüştür. Melaine Kelin (1932) ve A. Freud (1946) göre oyunun yardımcı bir teknik değil en önemli araç olduğunu belirtmişlerdir. Melain Klein psikanalitik çerçeve içinde oyunu çocuk terapisinde kullanılma fikrini devam ettiren kişidir.

21.yüzyılın ortalarında Virginia Axline oyun terapisine daha hümanist ve çocuk merkezli bir yaklaşım getirmiştir.

Günümüzde oyun terapisi çocukların olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarını yeniden düzenleme ve yapılandırmalarına yardımcı olarak etkin bir şekilde alanda oyun terapi eğitim almış oyun terapisi uzmanları tarafından uygulanmaktadır.

Hangi Durumlarda ve Neden Oyun Terapisine Başvurulur

Çocukların baş etmekte zorlandıkları, kaygı, korku, öfke, kardeş kıskançlığı, alt ıslatma, dışkı tutma, bağlanma sorunları, yemek-uyku problemleri, kekemelik ve konuşamama (fizyolojik olmayan), okul fobisi, uyum sorunları, sınır koyma, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), kayıp ve yas, boşanma, travmatik olaylar, tırnak yeme, parmak emme, özgüven eksikliği, uyaran eksikliği, otizm, sürtünme (çocukluk masturbasyonu), inatçılık, gece terörü, taciz, akran zorbalığı, kardeş kıskançlığı, ayrılık boşanma  gibi bir durumlarda çocuklarla oyun terapisi  seansları yapılmalıdır.

Oyun terapisine sadece problem yaşayan çocuklar değil herhangi bir problemi olmayan çocuklarda gelebilir. Frobel’e  göre ‘’Çocuk oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Bütün insanlar orada gelişir, büyür ve oluşur. İnsanın en güzel ve en olumlu yetenekleri orada yükselir.’’

Kendi yeteneklerini ve hayal güçlerini fark etme imkânı bulamamış çocuklar oyun terapisi ile farkındalık yaşarlar. Bu farkındalığı oluşan çocuk oyun terapi ile bağımsızlaşır, özgüveni gelişir.

Oyun terapisi ile çocuğa onu iyi hissettiren şu mesajlar verilir.

*Senin için buradayım

*Seni işitiyorum

*Seni anlıyorum

* Seni önemsiyorum

Oyun Terapisine;  3 ile 12 yaş arası çocuklar gelebildiği gibi 2 yaş ve ergen çocuklarla da oyun terapi seansları yapılabilir. Oyun terapi seansları süresi ve zamanı çocuğun durumuna göre değişiklik gösterebilir. Yapılandırılmış 12 seans uygulaması vardır ancak bu tamamen çocuğun durumuna bağlı olarak değişebilmektedir, kimiz zaman seanslar daha kısa sürede tamamlanabildiği gibi kimi zamanda daha uzun sürede tamamlanabilmektedir. Oyun terapileri çocuğa özeldir yani; her çocuğun gelişimine, yaşına ve gelişim özelliğine göre oyun terapi seansları uygulanır.

Oyun ve Oyun Terapisinin Faydaları

*Çocuklar oyunda ya da oyun terapilerinde duygularını ifade etme ortamı bulurlar.

*Bu terapilerde çocuğa seçme ve seçilme hakkı verilerek özgüveni tetiklenir.

*Çocuklar terapiler sırasında davranışlarını etkileyen kızgınlık, üzüntü, hayal kırıklığı gibi duyguları yeniden yaratır, olumlu hale getirirler.

*Çocuk terapisel oyun oluşturarak, terapist ile birlikte kendisini güvende hisseder.

*Bu terapiler oyun ve oyuncaklar aracılığı ile çocukların ihtiyaçlarını ifade etmelerine yoğunlaşan özel bir süreçtir.

*Oyun hem öğrenmeye zemin hazırlar hem de bedeni kontrol eder.

*Bu terapiler ve oyunlar çocuğun iletişim becerisini geliştirir.

*Çocuklar bu terapiler ve oyunlar sayesinde kurallara uymayı ve empati kurmayı öğrenirler.

*Çocuklar bu terapiler aracılığı ile duygularının farkına varmayı, dürtülerini kontrol etmeyi ve arzuların bastırmayı öğrenirler.

*Yeni çevre ve ortamlara uyum sağlamayı öğrenirler.

*Yaşıtları ile bir arada olmayı, derse odaklanmayı, öğretmenini dinlemeyi ve davranışlarını kontrol etmeyi öğrenirler.

*Bu terapiler çocuğun içeriden dışarıya çıkarmaya çalıştığı duygu ve davranışlarını serbest bırakmasını sağlar.

*Hayatındaki kontrolü ve dengeyi sağlar.

*Çocuğun deşarj olmasını sağlar

*Çocuklar bu terapiler sayesinde engelleri aşmayı öğrenirken, hayatın görevlerine hazırlanır.

*Çocuklar bu terapiler vasıtasıyla hayatı tecrübe etme fırsatı bularak gerçek hayatta karılaşacağı şeylere hazırlanır.

*Oyunlar ve oyun terapileri çocuğun hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştirir.

* Çocuğun üzerindeki fazla enerjiyi atmasına yardımcı olurlar.

*Bu terapiler ve doğru oyunlar sayesinde çocuğun kendine olan güven duygusu gelişir, bağımsızlaştıkça da çocuğun öz güveni artar.

Oyun ve Oyun Terapisine Dair…

Çocuğunun oyun ve oyuncaklarının çok özel yapılmış olmasının çocuğun dünyasında bir önemi yoktur. Çünkü çocuk her şeyi oyununda oyuncak olarak kullanabilir. Çocuk sizin bir dal parçası olarak gördüğünüz ağaç dalının üstüne biner ve bir at gibi kullanabilir, bir yastığı bebek yapar, bir taş parçasını araba gibi sürebilir. Biz yetişkinlerin o nesnelere yüklediğimiz anlam değil çocuğun o nesneyi nasıl gördüğü ve oynadığı önemlidir.  Çocuk, kendi oyunu için ihtiyaç hissettiği her nesneyi oyuna dahil edebilir. Çocuklara agresyon (silah, kılıç gibi) oyuncakları alınmazsa çocuk bunu bir ihtiyaç olarak hissediyorsa kapı eşiklerindeki pervazları sökerek kılıç gibi kullanacak veya parçalı bloklardan silah yaparak o ihtiyacını gidermeye çalışacaktır.

‘’Oyuncaklar, çocuğun kelimeleri, oyun ise anlatmak istediğidir.’’    Haim G.Ginott

Çocuklar somut düşünürler. Kelimeler ise çocuğun dünyasında soyuttur. Çocuklar somut deneyimle, soyut düşünce arasında oyuncakları kullanarak bir köprü oluştururlar. Bu köprü ile -kurmuş olduğu oyunla- duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını dışarıya yansıtır, geçek ile hayal arasında bağ kurmayı sağlar.

Çocuklar hayatın ilk evresinden itibaren oyunla kendilerini ifade etme ve duygu düşüncelerini anlatma fırsatı bulurlar. Bununla birlikte iletişime geçmek için oyuncaklardan yardım alırlar. Çocuk kendisini anlatmak için oyuncakları bir kelime, bir cümle bir hikâye gibi kullanarak kendi iç dünyasını yansıtır. Çocuğun eline almış olduğu her bir oyuncak, çocuğun kendisinden bir kelime, her iki oyuncak bir cümle, kurmuş olduğu her oyun sahnesi ise hayatından bir hikâyedir.

Çocuklar oyunlarında gerçeği oynar ve yaşarlar. Çocuk oyunlarında ‘’Beden asla yalan söylemez.’’ İfadesini çok güzel yansıtırlar. Bir çocuk bir oyuncağa vuruyorsa, kızıyorsa veya seviyorsa hayatından yansıttığı bir durum var demektir. Oyunda hazırladığı bir yemeği yerken o yemeği gerçekten yiyormuş gibi yapar. İçinde su olmayan bardaktan gerçekten su içer, süt olmayan biberondan gerçekten süt içer. Sanki o yemek sıcakmış gibi… Ocağın altı yanıyormuş gibi…  -mış gibi oyunlarını oynar. Oyunlarında kaygı, korku, sevgi, üzüntü, mutluluk, utanç, şaşkınlık, kızgınlık gibi duygularına yer vererek bu durumlarla baş etmeye çalışır. Ancak bazen çocuğun bu ihtiyaçlarını karşılayacak kaliteli bir oyun ortamı bulabilmesi güçleşebilmektedir. Bu gibi durumlarda oyun terapisi onun ve sizin için çok faydalı bir çözüm seçeneği olacaktır.

İnsaf ATALAY-Çocuk Gelişimi Uzmanı-Oyun Terapisti-Disleksi ve DEHB Eğitmeni

İletişim Bilgileri:

Oyun Terapistimizle ilgili detaylı bilgi için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz: 

https://cagatayugur.com.tr/team/oyun-terapisti-insaf-atalay/

Tel:  (0312) 284 00 21

Adres:

Çağatay Uğur Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Merkezi, Platin Tower İş Merkezi, (Medicana Hast.Yanı), Kat:18, No: 69, Çankaya/Ankara

Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin:

https://www.instagram.com/pskytrcagatayugur

https://www.facebook.com/drcagatayugur

 

 

 

 

 

Leave a comment