erken-ergenlik-sorunlari

Çocuklarda Erken Ergenlik

Ergenlik çocukluk ile yetişkinlik arasında yer alan fiziksel ve psikolojik bir geçiş dönemidir. Erken ergenlik ise bu geçiş döneminin çevresel, biyolojik ve sair nedenlerle beklenenden daha erken yaşlarda başlamasını ifade etmektedir.

Ergenlik belirtileri kız çocuklarda meme tomurcuklanması genital bölge ve koltuk altı tüylenmesi ve regl başlangıcı olarak sıralanabilir. Adet kanamasının görülmesi genellikle ergenliğin başlangıcı değil son dönem belirtisidir. Erkek çocuklarında ise yumurtalık hacminde artış, genital bölge ve koltuk altında tüylenme, penis boyunda büyüme, daha kalın bir ses ve daha kaslı bir görünüm ergenlik belirtileridir.

Kızların ergenliğe başlama yaşı ortalama 11 iken, erkeklerin ortalama yaşı 12’dir. Ancak ergenliğin kızlarda 8-13, erkeklerde 9-14 yaşları arasında herhangi bir noktada başlaması tamamen normaldir. Ergenlik ortalama yaşta başlamazsa genellikle endişelenmenize gerek yoktur, ancak kızlarda 8 ve erkeklerde 9 yaşından önce başlıyorsa mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir.

Erken Ergenlik Nedenleri Nelerdir?

Ergenlik, beynin bir bölümünün (hipotalamus) beynin başka bir bölümüne (hipofiz bezi) hormon salgılamasını söylemesiyle başlar. Bu hormonlar erkeklerde testosteron ve kadınlarda östrojendir.

Çoğu çocuk için erken ergenlik bilinen bir neden olmadan başlayabilir. Bazen beyindeki yaralanma, tümör veya enfeksiyon gibi bir sorun da buna yol açabilir. Erken ergenlik, cinsiyet bezlerinde (testisler veya yumurtalıklar), tiroid bezinde veya böbreküstü bezlerinde bir sorundan da kaynaklanabilir.

Çocuklarda Erken Ergenlik Belirtileri Nelerdir?

Erken ergenlik belirtileri kız çocuklarında 8, erkeklerde ise 9 yaşlarından önce görülmektedir. Erken ergenlik belirtileri genellikle obeziteye bağlı görülebilmektedir. Bu belirtiler kız çocuklarında göğüs büyümesi, tüylenme ve regli dönemlerinin 8 yaşın altında görülmesidir. Erkeklerde ise ergenliğin ilk belirtisi testislerin büyümesidir.

Erken ergenlikle birlikte çocuklarda yaşıtlarına göre hızlı bir büyüme başlar. Hızlı kemik gelişimi, daha hızlı boy atma ya da kilo alma gibi belirtiler görülür ve bu çocukların psikolojik açıdan kendini kötü hissetmelerine ve bazen de cinsel kimliklerinden rahatsız olmalarına neden olur.

Çocuklarda Erken Ergenlik Riskini Arıtan Faktörler

Erken ergenlik riskini artıran faktörlerden ilki cinsiyettir. Buna göre kızların erken ergenlik geliştirme olasılığı erkek çocuklara göre çok daha yüksektir. Diğer bir risk faktörü ise obezitedir. Fazla kilolu olan çocukların erken ergenlik geliştirme riski zayıflara göre daha yüksektir. Kadınlık ve erkeklik hormonlarına maruz kalmak da erken ergenlik riskini artırmaktadır. Östrojen veya testosteron kremleri veya bu hormonları içeren diğer maddeler (yetişkin ilaçları veya diyet takviyeleri gibi) çocukları olumsuz etkilemektedir. Son olarak tümörler, lösemi veya diğer durumlar için alınan radyasyon tedavisi de erken ergenlik riskini artırabilir.

Çocuklarda Erken Ergenliğin Yol Açtığı Sorunlar

  1. Kısa boy. Erken ergenliğe sahip çocuklar, akranlarına kıyasla ilk başta hızlı büyüyebilir ve uzun boylu olabilir. Ancak kemikler normalden daha hızlı olgunlaşmaya başladığı için genellikle daha erken sonlanır. Bu da, yetişkin olduklarında yaşıtlarından daha kısa olmalarına neden olabilir. Erken ergenliğin erken tedavisi, özellikle küçük yaşta ortaya çıktığında, çocukların boylarının uzamasına yardımcı olabilir.
  2. Sosyal ve duygusal sorunlar. Ergenliğe yaşıtlarından çok önce başlayan kız ve erkek çocuklar, vücutlarında meydana gelen hızlı değişiklikler ile küçük yaşta bedensel olarak genç bir yetişkin gibi görünürler. Bu da toplum içerisinde çocuktan farklı bir davranış beklentisine neden olabilir. Ayrıca zamanından önce ergenliği yaşamak çocuklarda duygusal olarak da karışıklığa yol açmaktadır.

Erken Ergenlikte Ruh Sağlığı ve Davranışsal Değişiklikler

Kızlar için erken ergenliğe sinirlilik, duygusal patlamalar ve huysuzluk eşlik edebilir. Erkek çocuklarında ise agresif davranışlar ve yaşlarına uygun olmayan bir cinsel dürtü ile karşılaşılabilir.

 a-Zorbalık veya Başkaları Tarafından Alay Edilme

Küçük çocuklar, kendisi ile aynı yaştaki birinin göğsü büyüdüğünde veya adet gördüğünde neler olduğunu fark etmeyebilir veya anlayamayabilir. Ancak daha büyük çocuklar, genellikle kendilerinden daha küçük yaşta birinin fiziksel olarak geliştiğini fark eder. Yapılan araştırmalarda, erken ergenlik yaşayan birçok küçük çocuk, özellikle kızlar, okulda daha büyük çocuklar tarafından zorbalığa uğradığını ve kendileri ile alay edildiğini bildirmektedir.

b-Daha Yüksek Depresyon ve Anksiyete Oranları

Erken ergenlik yaşayan çocukların akranlarına göre daha yüksek depresyon ve kaygı oranlarına sahip oldukları görülmektedir. Bu etki daha çok kızlarda bulunmaktadır. En kötüsü de artan depresyon ve kaygı riskinin üniversite yıllarına kadar uzanabilmesi ve çocukların bu sorunla baş etmede zorlanmasıdır.

c-Düşük Benlik Saygısı ve Beden Algısı

Erken olgunlaşan kızlar, aynı zamanda, zamanında veya geç olgunlaşan arkadaşlarına göre daha düşük özgüvene ve kendi bedenleri ile ilgili olumsuz bir algıya da sahip olurlar. Erken gelişen erkek çocuklar bu olumsuzluklardan daha az etkilenmektedir.

d-Daha Fazla Madde Kullanımı Riski

Erken ergenlik yaşayan kız ve erkek çocuklar madde kötüye kullanımı konusunda daha büyük risk altında olabilir. Özellikle sigara içmek, erken olgunlaşan çocuklar arasında, zamanında veya geç olgunlaşan akranlarına göre çok daha yaygın görülmektedir. Bazı araştırmalar, artan madde bağımlılığı riskinin yirmili yaşların başlarına kadar uzandığını göstermektedir.

e-Daha Zayıf Akademik Sonuçlar

Son olarak, bazı araştırmalar erken ergenlik yaşayan kızların okulda yaşıtlarına göre daha kötü durumda olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca erken ergenliğe giren kız çocuklarının azalan akademik başarıları lise yıllarına kadar uzayabilmektedir. Benlik saygısı ve beden algısı bulguları gibi, akademik sonuçlarla ilgili olan olumsuz etkiler de kızlarla sınırlı görünmektedir; erkekler ergenliğe ne zaman girerlerse girsinler akademik olarak da aynı derecede başarılıdırlar.

Erken Ergenliğin Tanı ve Tedavisi

Erken Ergenlikte tanı ve tedavi süreci genellikle ailelerin durumu fark ederek bir sağlık kuruluşuna başvurması ile başlar. Erken ergenlik sorunun temelinde hormonlar yattığı için tedavi süreci genellikle çocuk endokrin uzmanlarınca yürütülür. Başvurulan doktor çocuğun ve ailenin tıbbi geçmişini gözden geçirip fizik muayene ile tanı koyar.  Bu tanı sürecinde uygun tedavinin başlanabilmesi için birtakım testler ve tetkikler de istenebilmektedir. Sorunun kesin nedeni öğrenildiğinde buna uygun bir tedaviye başlanır.

Ancak bu süreç beraberinde çocuğun ruh sağlığında da problemlere neden olabilecek çalkantılı bir dönem olduğundan aileler ve çocuklar bu dönemde psikolojik olarak profesyonel bir desteğe de ihtiyaç duyabileceklerdir. Böyle bir durumda çocuk ve ergen ruh sağlığı konusunda uzmanlaşmış bir hekime başvurmak bu dönemi psikolojik olarak da daha sorunsuz ve sağlık bir şekilde geçirmeyi sağlayacaktır.

Erken Ergenlik Sürecinde Ailelere Öneriler

Çocuklarınız için çok özel olan bu dönemde samimi ve basit bir dil kullanarak çocuğunuzla neler olduğu hakkında konuşun. Onlara ergenlik belirtilerinin daha büyük çocuklar ve gençler için normal olduğunu, ancak onların vücutlarının biraz erken gelişmeye başladığını söyleyin. Görünüşünden çok okuldaki, spordaki ve diğer aktivitelerdeki başarılarına odaklanın.

Duygusal stres, başkaları tarafından alay edilme veya depresyon belirtilerine dikkat edin. Düşük notlar, okulda ve ailedeki sorunlar veya günlük aktivitelere ilgi kaybı sizin için bir işaret olabilir. Bu zorlu dönemde yardım almak istediğinizde ise uzmanınızın burada olduğunu unutmayın.

İletişim Bilgileri:

Erken Ergenlik Sorunları Dahil Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi İle İlgili Her Türlü Soru İçin Bize Ulaşın:

cagatayugur.com.tr/iletisim

Tel:  (0312) 284 00 21

Adres:

Platin Tower İş Merkezi, (Medicana Hast.Yanı), Kat:18, No: 69, Çankaya/Ankara

 

Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin:

https://www.instagram.com/pskytrcagatayugur

https://www.facebook.com/drcagatayugur

Leave a comment