Covid-19 Döneminde Çocuk Psikolojisi
COVİD-19 salgınının yarattığı süregelen stres, korku, üzüntü ve belirsizlik hepimizi etkiledi ancak bu süreçte birçok çocuk ve genç yaşadıkları sorunlar ile duygusal olarak başa çıkamadıkları için daha zor zamanlar geçirdi.
Ruh sağlığı alanında yapılan son araştırmalara göre bu pandemi döneminde lise öğrencilerinin %25’inden fazlası duygusal ve bilişsel sağlıklarının kötüleştiğini ifade ederken, 5-12 yaş arası çocuğu olan ebeveynlerin %20’sinden fazlası da benzer bir şekilde çocuklarının sağlık koşullarının kötüleştiğini bildirmiştir.
Diğer taraftan, pandemi ile ilgili çocukların ve gençlerin yaşadıkları stres ve travmalar, onların gelişen zihinleri üzerinde kalıcı etkilere sahip olabilir. Dolayısıyla çocuk ve gençlerin psikolojik sağlığının bu tarz belirsizlik ve kaygı dönemlerinde korunmasının önemi oldukça büyüktür.
Pandemiler Çocuk Psikolojisini Neden Olumsuz Etkiler
Çocuklar ve gençler için yapılandırılmış ve rutin bir yaşam genellikle daha kolaydır ve değişikliklere uyum sağlamak zaman alabilir. Bu bağlamda sosyal becerilerinden akademik başarılarına kadar Covid-19 salgını çocuklar ve ergenler için ciddi bir kriz olmuştur.
Bu sıkıntılı dönemde ülkenin dört bir yanındaki öğrenciler, okula gidemedikleri için evden eğitim almaya çalıştılar ve çevrimiçi öğrenme yoluyla “okula devam etmeye” uyum sağlamakta oldukça zorlandılar. Bu dönem, özellikle de özel gereksinimli öğrenciler için, zorluklara uyum sağlamak daha da zahmetli olmuştur. Bu uyum sürecinde yaşanılan zorluklardan biri de öğrencilerin online eğitim için bir bilgisayara sahip olmaya ve internet erişimine ulaşmaya çalışmasıydı. Çok çocuklu ailelerde ise her bir çocuk için bir cihaza ihtiyaç duyulması durumu daha da zorlaştırdı.
Ebeveynler birçok durumda evden eğitimi dengelemek ve desteklemek için birer öğretmene dönüştüler. Bu dönemde ilkokul çağındaki öğrencilerin ebeveynleri çocuklarının dikkat sürelerinde bir azalma ve bilgileri akılda tutmada zorluk yaşadıklarını fark ettiler. Ortaokul öğrencileri için ise çevrimiçi öğrenme; kaygıyı ve yalnız kalma süresini arttırdı, çocuklar sınıf içi etkileşimlerden mahrum kaldılar. Son olarak, lise çağındaki öğrenciler için online eğitim depresyonu ve suç oranlarını artırdı, öğrenme motivasyonunu ise azalttı.
Bu belirsizlik döneminde birçok aile finansal istikrarını da kaybetti, ebeveynlerin yaşadıkları kaygı ve stresten çocuklar da nasibini aldı, ailelerde çatışmalar arttı ve çocuklar sıklıkla ihmal ve istismar edildi.
Ek olarak, pandemi sürecinden önce çocuklar ve ergenler aileleri, arkadaşları, öğretmenleri ve komşuları ile etkileşime girmeye teşvik edilirdi. Covid-19 salgını arttıkça birçok çocuk arkadaşlarını, öğretmenlerini, teyzelerini, amcalarını ve büyükanne ve büyükbabalarını uzun bir süre göremediler. Psikolojik olarak onlara iyi gelen sosyal ilişkilerden uzak kaldılar.
Aynı zamanda, çocuklar kısıtlamalar sebebiyle vakitlerinin büyük bir çoğunluğunu evde geçirmek zorunda kaldılar, bu sebeple sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerine devam edemediler. Sevdikleri aktivitelere gidememek onların hayatlarını daha da zorlaştırdı
Özet olarak, ebeveyn stresi, finansal krizler, tanıdık olmayan eğitim sistemleri ve sosyal izolasyon, çocukların ve ebeveynlerinin Covid-19 salgınının başlangıcından bu yana üstesinden gelmeye çalıştıkları en büyük zorluklardan bazılarıydı.
Pandemi Döneminde Çocuklarda Stres Belirtileri
Pandemi gibi sosyal felaketler çocuk ve gençlerde ciddi ruhsal ve bilişsel problemlere neden olabilir ve bu tür problemlerin temelinde genellikle bu belirsizlik dönemlerinde maruz kalınan stres yatmaktadır. Bu sebeple bu dönemde çocuk ve gençlerde görülen stres belirtileri oldukça önemlidir.
Diğer taraftan stres belirtileri ve ruh sağlığı sorunları her çocuk veya genç için aynı değildir ancak bazı ortak belirtiler vardır.
Pandemi gibi belirsizlik dönemlerinde bebek, çocuk ve ergenlerde görülen başlıca stres belirtileri aşağıdaki gibidir:
Bebekler ve küçük çocuklarda, bu tarz dönemlerde becerilerde ve gelişimsel düzeyde gerileme görülebilir. Belirtiler; huzursuzluk ve sinirlilik, daha kolay ürkme, korkular ağlama ve teselli etmede zorluk, uykuya dalamama ve gece daha fazla uyanma, ayrılık kaygısı, sosyal olarak geri çekilme, keşfetmeye çekinme ve dışarı çıkmaktan korkuyormuş gibi görünme, vurma ve ısırma, daha sık veya yoğun öfke nöbetleri, tuvalet eğitiminden sonra altını ıslatma, acilen ifade edilen tatmin edilemeyecek ihtiyaçlar, çatışma ve saldırganlık veya oyun sırasında hastalık veya ölüm gibi temalar veya nedeni bilinmeyen ağrılar şeklinde görülebilir.
Daha büyük çocuklar ve ergenler için belirtiler; devam eden sinirlilik, umutsuzluk veya öfke duyguları ve arkadaşları ve aileleri sık sık çatışmalar gibi olağan olmayan ruh hali değişiklikleri, kişisel ilişkilerden geri adım atmak gibi davranış değişiklikleri şeklinde olabilir. Normalde dışa dönük olan çocuklar bu dönemde arkadaşlarıyla zaman geçirmeye, mesajlaşmaya veya görüntülü sohbet etmeye çok az ilgi gösteriyorsa, bu bir belirti olabilir. Daha önce zevk alınan faaliyetlere karşı ilgi kaybı başka bir belirtidir. Mesela, müzik seven çocuğun gitar çalmayı aniden bırakması bu konuda bir ipucu olabilir. Uykuya dalmada zorlanma veya sık sık uyanma. İştah, kilo veya yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler, örneğin hiç acıkmama veya sürekli yemek yeme. Hafıza, düşünme veya dikkat ile ilgili sorunlar. Okul çalışmalarına daha az ilgi ve akademik çaba ve motivasyonda düşüş. Temel kişisel bakımı ihmal etme, riskli veya umursamaz davranışlarda artış da çocuk ve ergenlerde görülebilen diğer stres belirtileridir.
Pandemi Döneminde Çocuklarda Psikolojik ve Ruhsal Problemler
Pandemi sürecinde her ne kadar çocuklarda COVİD’e bağlı nedenlerden hastalık ve ölümler nadiren görülse de çocuklar hala virüsün en büyük kurbanları arasındadır. Artan ruh sağlığı sorunları oranlarından, artan istismar ve ihmal seviyelerine kadar, birçok alanda pandemi en çok da çocukları ve gençleri tehdit etmektedir.
Okulların kapanması elbette çocukların eğitimine zarar verir. Ancak okullar çocuklar için sadece bir öğrenme yeri de değildir, bu kurumlar çocukların sosyalleştiği, duygusal olarak geliştiği ve bazıları için sıkıntılı aile hayatından kaçmak için sığındıkları yerlerdir. Çocuk hastalıkları uzmanı Prof Russell Viner, pandeminin izole ve yalnız kalmaktan uyku sorunlarına ve fiziksel aktivitenin azalmasına kadar her yerde çocuklara zarar verdiğini söylüyor. Okulların kapatılmasının yanı sıra, kısıtlamalar sırasında çocuk sporları ve kurslar da yasaklandı. Çocuklar uzun süre evde kaldığı için sosyal ortamlardan uzak kaldılar. Tüm bunlar çocuklarda sosyal anksiyete, iletişim sorunları, okul fobisi, öfke kontrol sorunları ve ekran bağımlılığının artmasına sebep oldu.
Ama sadece okulların kapanması değil, salgının ailelere yüklediği stres, artan işsizlik ve finansal güvensizlik ile birlikte evde kalma zorunluluğu, ev hayatını her yerde zorlaştırdı. Aile gerilimleri ve maddi kaygıların yanı sıra hastalık ve ölüm gibi sıkıntılardaki artışla birlikte çocuklar bu dönemde kendilerini daha kaygılı hissetmeye başladı ve dolayısıyla OKB ve kaygı bozukluları daha yaygın olmaya başladı. Yapılan araştırmalar, gençlerin yarısından fazlasının her zaman veya sıklıkla kendilerini endişeli hissettiğini gösterdi ve bu sonuçlar gençler için şimdiye kadar kaydedilen en yüksek kaygı seviyesini göstermekte.
Ayrıca bu dönemde uyuma veya odaklanma zorluğu gibi hafif kaygı belirtileri de yaygın hale geldi. Bununla birlikte, bazı çocuklar şiddetli anksiyete, depresyon ve intihar eğilimleri gibi sorunlar için büyük bir risk taşıyorlar.
Pandemi Döneminde Çocuk Sahibi Ailelere Öneriler
Pandemi sürecinde ebeveynler için çocuklarına yardım etmenin en iyi yolu, öncelikle kendilerine iyi bakmaktır. Böyle zamanlarda ebeveynlerin çocukları için istikrarlı, sakin ve yatıştırıcı bir rol üstlenerek yanlarında olmaları önemlidir. Bu şekilde, ebeveynler de çocuklarını daha iyi anlayabilecek ve çocukların kendilerini güvende, rahatlamış ve odaklanmış hissetmelerine yardımcı olacaklardır.
Böyle dönemlerde ebeveynler veya bakıcılar, çocukları, güvenli ve destekleyici bir ortamda yaşadıkları olumsuz duygularını ifade etmelerine ve iletmelerine yardımcı olmak için oyun oynamak ve çizim yapmak gibi yaratıcı etkinliklere dâhil edebilir. Bu tarz etkinlikler, çocukların öfke, korku veya üzüntü gibi zor duygularını ifade etmenin olumlu yollarını bulmalarına yardımcı olur.
Çocuklar duygusal ipuçlarını sıklıkla hayatlarındaki yetişkinlerden (ebeveynler ve öğretmenler dâhil) aldığından, yetişkinlerin kendi duygularını iyi yönetmeleri ve sakin kalmaları, çocukların endişelerini dinlemeleri, kibarca konuşmaları ve onları rahatlatmaları oldukça önemlidir.
Gözetimsiz ruh sağlığı sorunları çocukların evde, okulda ve toplumda işlevlerini bozabilir. Bu bağlamda ebeveynler ve öğretmenler, çocuğun duygu ve davranışlarındaki değişiklikleri ilk fark edenler olduklarından, çocuklardaki psikolojik sorunların erken belirtilerini tespit etmek ve bunlarla başa çıkmak için gerekli donanıma sahip olmalıdır.
Çocuklar ve ergenler de duyguları hakkında konuşmaya ve güvenilir bir arkadaş veya aile üyesine ulaşmaya teşvik edilmelidir. Erken müdahale, bu COVID-19 salgınının uzun vadede ortaya çıkabilecek ruh sağlığı sorunlarını önleyebilir.
Son olarak, bu süreçte çocuğunuzla sık sık görüşmeye devam edin ve mücadele ettiği sorunları fark edin ve dinleyin. Ayrıca gerektiğinde uzmanların size yardım etmek için her zaman hazır oldukların asla unutmayın.
İletişim Bilgileri:
Pandemi dönemi psikolojik sorunları Dahil Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi İle İlgili Her Türlü Soru İçin Bize Ulaşın:
Tel: (0312) 284 00 21
Adres:
Platin Tower İş Merkezi, (Medicana Hast.Yanı), Kat:18, No: 69, Çankaya/Ankara
Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin:
https://www.instagram.com/pskytrcagatayugur
https://www.facebook.com/drcagatayugur